Fütürizm Nedir Ne Demektir Anlamı
Fransızca “futur” (gelecek) kelimesinden türetilen “fütürizm,” Türkçe‘de “gelecekçilik” olarak adlandırılabilir. Bu akım, XX. yüzyılın başlarında İtalya’da ortaya çıkmıştır. İtalya’nın o dönemde dünya gelişmelerine ayak uyduramadığı düşünülüyordu, bu nedenle fütüristler, ülkelerini canlandırmak ve güçlendirmek amacıyla bu akımı başlattılar. Fütürizm akımının temel düşüncesi, geleceği makine ve hız kavramları etrafında inşa etmekti. Bu fikir, sanat, kültür ve toplumun tüm yönlerini etkiledi ve İtalyan fütüristler, bu yeni geleceği kutlayan bir dizi manifestoyla ve sanatsal çalışmayla kendilerini ifade ettiler.
Fütürizm Akımının Amacı
Fütürizmin ana hedefi, dünyadaki çeşitli dinamik unsurları – özellikle makine, enerji ve hızı – sanatın farklı alanlarında kullanarak insanlara geleceğe dair etkin bir rol üstlenme fırsatı sunmaktır. Bu nedenle fütürizm eserler, teknoloji ve endüstrinin ilerlemesini, değişimini ve hızını insan yaşamının ayrılmaz bir parçası olarak gören çalışmaları içermektedir.
Fütürist sanat, bir dizi farklı teknikle bu hedefe ulaşmayı amaçlar. Bu teknikler, resim, mimari, heykel, tiyatro, sinema, edebiyat, müzik gibi birçok sanat dalında kendini gösterir. Özellikle bu eserlerde makineleşmenin ve enerjinin hızlı yükselişi, bir çeşit dinamizmle yansıtılır. Sanatçılar, teknolojinin gelişiminin insan yaşamıyla nasıl iç içe geçtiğini ve değişimi nasıl etkilediğini anlatmak için bu öğeleri kullanır. Bu da fütürizm eserlerinin, izleyicileri, okuyucuları veya dinleyicileri düşünmeye ve geleceği şekillendirmeye teşvik eden önemli araçlar haline gelmelerini sağlar.
Fütürizm Akımının Doğuşu / Ortaya Çıkışı
Fütürizm, İtalya’da 20. yüzyılın başında doğmuş, ardından Fransa ve Rusya gibi ülkelere yayılan etkili bir sanat akımıdır. Diğer edebi akımlar gibi, fütürizm akımı da doğduğu coğrafyanın bir yansıması olarak değerlendirilebilir. Bu akımın ortaya çıkmasında bir dizi ana neden bulunmaktadır:
1. XX. Yüzyılın Toplumsal ve Siyasal Koşulları: 20. yüzyılın başında dünya, sosyal, siyasal, ekonomik ve ahlaki açıdan büyük değişimlere uğradı. Bu değişimler, insanlar üzerinde önemli etkilere sahipti ve sanatçılar bu yeni koşullara tepki göstermeye başladılar.
2. İtalya’nın Geri Kalmışlığı: İtalya, diğer Avrupa ülkelerine kıyasla sanayi ve teknolojide geride kaldığı düşünülüyordu. Bu durum, bazı İtalyan sanatçıları ülkelerinin gelişimini hızlandırmak için yeni ve çağdaş bir sanat anlayışı oluşturmaya teşvik etti.
3. Diğer Sanat ve Edebiyat Akımları: Diğer sanat ve edebiyat akımlarının zaten mevcut olması da, fütürizmin doğmasına zemin hazırladı. Bu akımlar, yeni ve deneysel sanat biçimleri arayışı içinde olan sanatçılara ilham verdi.
Akımların ortaya çıkışı, coğrafyanın fiziksel, siyasi ve ekonomik koşullarının, toplumsal yapının ve sonuç olarak insanların düşünsel durumlarının bir sonucudur. Bu zincirleme etkileşim, sanat akımlarının ortaya çıkmasında büyük bir rol oynar. Örneğin, Romantizm akımı dışındaki birçok sanat akımının Fransa’da doğmasının nedeni, Fransa’nın Avrupa ve dünya sahnesindeki siyasi ve kültürel etkisidir.
Fütürist akım, İtalya’da, ülkenin gelişiminde geride kaldığı düşünülen 20. yüzyılın başlarında ortaya çıktı. Fütüristler, sanayi ve teknolojik ilerlemenin insanlığın yaşam kalitesini artırabileceğine inanıyorlar. Bu dönemde diğer sanat akımları da hâlâ varlığını sürdürüyordu, ancak fütüristler, sembolik ifadeye vurgu yapan empresyonizm akımına karşı bir alternatif olarak ortaya çıktılar. Onlara göre semboller, değişmeyen ve tekrarlanan şeylerdi, oysa fütüristler değişen ve çağa ayak uyduranı tercih ediyorlardı. Bu tercih, 20. yüzyılın karmaşık siyasi, sosyal ve kültürel yapısına bir tepkiydi.
Fütürizm akımının doğuşu, 20. yüzyılın başlarında İtalya’da gerçekleşti. Mevcut sanat ve edebiyat akımları, fütüristlere ilham kaynağı oldu. 1760’ların “düşünür” niteliği, 1914 öncesinde uluslararası “bilimsel” ve “artistik” bir niteliğe dönüştü. Bu hazır ortam, fütürizmin hızla yayılmasına ve etkili olmasına olanak sağladı. Filippo Tommaso Marinetti’nin 1909’daki manifestosu fütürist akımın başlangıcını işaret ederken, fütüristler, geleceğe dönük bir başkaldırıyı temsil eden bir akım başlattılar.
Marinetti’nin dilinde “savaş, devrim, şiddet, saldırgan, korkusuz” gibi kelimeler, bu akımın başkaldırıcı ve geleceğe odaklı doğasını yansıttı. Fütüristler, sanat sergileri, konserler ve kitle iletişim araçlarını kullanarak hızla bir takipçi kitlesi kazandı ve birçok sanat dalında etkili oldular. 1909-1914 arasında resim, müzik, şiir, heykel, mimari, sinema ve daha fazlası fütürist manifestolar ve eserlerle bu hareketi destekledi.
Fütürizmin Manifestorları – Bildirgeleri
Sanat akımları, sıklıkla bir bildirge ile tanıtılır. Bu metinler, akımın amacını, ilkelerini, eleştirilerini ve hedeflerini içerir ve genellikle hızlıca kamuoyuna duyurulur. Fütürizmin birden fazla bildirgesi vardır çünkü Marinetti, yeni bir dünya yaratma amacı doğrultusunda çeşitli eylemlerle dikkat çekmiş ve diğer sanatçıları da toplu ve bireysel bildirgeler yazmaya teşvik etmiştir.
Fütürizmin ilk bildirgesi Marinetti tarafından 1909’da Fransa’da yayımlandı ve diğer sanat alanlarına ilham kaynağı oldu. Resim sanatındaki önemli bildirge Umberto Boccioni tarafından 1910’da kaleme alındı ve “hareket-hız-dinamizm-gelecek” kavramlarının ilişkisini vurguladı. Boccioni’nin heykel sanatı ile ilgili 1913 manifesto, sanat eserlerinin yaşamdaki hareketi yansıtması gerektiğini vurguladı. Edebiyat alanında Guillaume Apollinaire tarafından 1912’de yazılan bir bildirge de ses, şekil ve görüntünün bir arada kullanılmasını ve şiirin bir müzik yapıtı olması gerektiğini vurguladı.
Fütürist akımın tiyatro ile ilgili manifestosu, Marinetti ve diğer fütürist yazarlar tarafından 1913 yılında yazılmıştır ve tiyatroda geleneksel tekniklerin terk edilmesi gerektiğini savunur. Marinetti, oyun yazarlığı alanında, hem yazdığı oyunlarla hem de sahnede okuduğu “Yuhalamanın Hazzı” başlıklı manifestosuyla alışılmışın dışında söylem ve davranışlarla tepki gösterir.
Diğer bir fütürist bildirge, Luigi Russolo tarafından 1913 yılında yazılan “Gürültü Sanatı”dır. Russolo, bu bildirgeyle geleceğin teknolojiye dayalı olacağını ve bu gelecekte gürültünün önemli bir rol oynayacağını vurgular. Ona göre, 20. yüzyıl müziği de bu gürültüyü yansıtmalıdır.
Rus fütüristlerin bildirgesi ise 1912’de Genel Beğeniye Tokat adlı derleme içinde yayımlanmıştır. Bu bildirge, Puşkin, Dostoyevski, Tolstoy gibi önceki yazarlardan kurtulmayı ve çağdaşlık gemisinin yolunu tutmayı savunur. Rus fütüristleri, geçmişe bağlı kalmayıp modern bir dil ve söz dağarcığı oluşturmanın önemini vurgular.
Fütürizm Akımının Özellikleri ve Temel İlkeleri Nelerdir
Fütürizm, 20. yüzyılın başlarında olumsuz savaş sonuçlarına bir tepki olarak doğdu ve farklı sanat dallarına ait bildirgelerle temel ilkelerini tanıttı. Bu bölüm, edebiyat, resim, heykel, tiyatro ve müzikte ortak temel ilkeleri ve bu ilkelerin fütürizme katkısını ele alacaktır.
Eskiyi ve Gelenekselliğe Karşı Çıkma: Fütürist akım, eskiyi reddederek yeni bir dünya inşa etmeyi amaçlar. Sanatçılar, geçmişi tamamen yok sayarak kütüphaneleri, müzeleri ve akademileri yıkmak istemişlerdir. Fütürizmin öncüsü Marinetti, geçmişi ölü kabul ederek yeni bir dinamik ve mutlu dünya kurmanın imkansız olmadığını savunur.
Ressam Boccioni de aynı fikirde, entelektüel gelişim için geçmişin klişelerinden kurtulmanın gerekliliğini vurgular. Fütürist müzik, geleneksel kurallardan saparak daha dinamik ve sesli bir müzik yapmayı hedefler. Rusya’da Mayakovski, gelenek ve geçmişi reddederek gelecekçi şiiri savunur.
Dinamizmi ve Teknolojiyi Yansıtan Ürünler Verme: Fütürist akım, hız, dinamizm ve teknolojiyi eserlerine yansıtarak yeni bir dünya inşa etmeyi hedefler. Sanatçılar, bu ilkeleri eserlerinde kullanarak eskiyi reddederler. Fütürizmin temel taşı, insanın gelecekteki mutluluğunu enerji, makine ve hızla ilişkilendirmektir. Sanatçılar, bu temel ilkeye uygun olarak farklı sanat dallarında çalışır ve eserlerinde makine, enerji, hız ve dinamizmi tematik olarak işlerler. Bu akım, yeni dünyayı bu unsurlarla inşa etmeye yönelik bir devrimci tutumu yansıtır.
Çağdaş Bir Sanat Ortaya Koyma: Fütüristler, eskiyi reddederek yeni bir yaşam ve sanat anlayışı kurmayı hedeflerler. Teknoloji ve endüstriyel gelişmeleri sanata dahil ederek geleceğin dinamiklerini temsil etmek istediler. Gelecekçiler, modern sanatı yaratmanın temel görevini çağı ve teknolojiyi takip etmek olarak tanımladılar. Bu, farklı sanat dallarında, örneğin resimde, heykelde ve tiyatroda yansıtıldı.
Renk, biçim ve malzeme gibi öğeler kullanılarak hareket, hız ve dinamizmi ifade etmek amaçlandı. Bu, modernizasyonun heykelde farklı malzemelerin kullanılması ve sanatta canlılık ve etkileşim yoluyla ortaya çıktı. Tiyatroda ise yeni bir anlayışla sahnede canlılığı ve etkileşimi artırdılar.
Edebiyatta Fütürizm Akımı
Fütürist edebiyatın temel ilkeleri, sanatçının yeteneği ve sanat dalının gereksinimlerine göre şekillenir. Fütüristler, İtalya’da Marinetti, Fransa’da Apollinaire ve Rusya’da Mayakovski gibi öncü sanatçılar sayesinde edebiyat alanında da etkili olmuşlardır. Marinetti’nin 1909 tarihli Fütürizm Manifestosu, akımın ilkelerini eleştiri ve önerilerle birlikte şiirle ilişkilendirir. 1912’de Marinetti, sadece fütürist edebiyatın ilkelerini içeren bir teknik manifestoyu yayımlar. Fransız şair Apollinaire’in 1913 tarihli “Fütüristlerde Gelenek Karşıtlığı” bildirgesi, fütürizmin felsefi yapısını açıklar ve edebi türlerin gelişimine katkıda bulunur.
Edebiyatı Canlandırmak: Fütürist akım, edebiyatı hareketlendirmek amacıyla, eski, uykulu edebiyatı canlandırmayı hedefler. Fütüristler, bu amacı gerçekleştirmek için geçmiş eserleri yok sayarak sanatçıyı özgür bırakır, geleneksel yapıları terk eder ve çağa uygun yeni temaları cesurca işler. Ayrıca, şiirin geleneksel yapısını da değiştirirler.
İçerik ve Biçimde Dinamizm Oluşturmak: Fütürist akım, edebiyatta dinamizm ve hızı vurgulamayı amaçlar. Bu akımın sanatçıları, eserlerinde enerji ve hızı ön planda tutarak mekanik çağın sembolizmini ve temalarını kullanırlar. Eserlerinde sokak yaşamını yansıtırlar, gürültü ve savaş gibi dinamizmi destekleyen öğeleri işlerler. Fütüristler, estetik değerin hız, makine, enerji ve hareketle belirlendiğine inanırlar.
Sözcükleri Özgür Biçimde Kullanmak: Fütüristler, şiirde hareket ve modernite yaratmak için geleneksel kurallardan sapmayı teşvik ederler. Şairin kelime seçiminde özgür olması, otomatik yazıyı kullanması, kurallardan sapmayı tercih etmesi ve geleneksel söz dizimini değiştirmesi gerektiğini savunurlar. Bu yaklaşım hem şiirin içeriğini hem de formunu etkiler ve diğer akımlara ilham verir.
Çağa ve Zamana Uyum Sağlamak: Fütüristlere göre, geleceği şekillendirecek kişiler sanatçılardır. Sanat eserleri toplumun sürekliliğini taşır, bu nedenle sanatçılar toplumun çağını yakalamalıdır. Sanatçının görevi, hareketlilik ve devingenlik yaratmaktır, bu nedenle Marinetti’ye göre sanatçılar sokaklarda olmalıdır, çünkü bu, değişen dünya ile insan arasındaki ilişkiyi anlamalarını sağlar ve geleceği etkilemelerine yardımcı olur.
Sanatçı, gözlemlerini paylaşarak topluma katkıda bulunmalıdır. Fütüristler, sanatçının cesur ve saldırgan olması gerektiğini savunur, ancak bu görüş zamanla eleştirilere maruz kalmıştır ve fütürizmin sonunu getirmiştir.
Fütürizm Akımının Temsilcileri
Filippo Tommaso Marinetti (1876-1944): İtalyan bir yazardır ve fütürist akımının öncüsüdür. 1909 yılında yayımladığı Fütürizm Bildirgesi, bu akımın temel ilkelerini belirlemiştir. Marinetti, bu ilkeler doğrultusunda eserler vermiş ve birçok takipçi kazanmıştır. Özellikle dinamik yapılar oluşturmak amacıyla geleneksel kurallardan sapmış ve bu yaklaşımı Mafarka le Futuriste adlı romanında göstermiştir.
Marinetti’nin diğer önemli eserleri arasında Le Roi Bombance (Kral Şölende), Anti-neutralità (Tarafsızlığa Karşı), Teatro sintetico futurista (Gelecekçi Bireşimci Tiyatro), Guerra sola igiene del mundo (Dünya Sağlığının Tek Koruyucusu Savaş), ve Futurismo e Fascismo (Gelecekçilik ve Faşizm) yer almaktadır. Marinetti, fütürist akımın gelişimine ve felsefesine büyük katkılarda bulunmuştur ve eserleriyle bu akımın öncülerinden biri olarak kabul edilir.
Guillaume Apollinaire (1880-1918): Fransız bir şair ve sanat eleştirmeniydi. 20. yüzyılın başlarında ortaya çıkan sanat akımlarının, özellikle kübizmin, fütürizmin, orfizmin ve gerçeküstücülüğün gelişimine büyük katkılarda bulunan bir sanatçı olarak bilinir. Şiirinde, kısa ve uyaksız dizeleri kullanarak, noktalama işaretlerinden kaçınarak ve kelimeler arasında sıradışı bağlantılar kurarak özgün bir üslup geliştirdi. Ayrıca öykü, şiir ve tiyatro türlerinde eserler verdi.
Apollinaire’ın önemli eserleri arasında “Kokuşmuş Büyücü” (şiir), “Alkoller” (şiir), “Kaligramlar” (şiir), “Dinsiz ve Şurekası” (öykü), “Hayvan Öyküleri,” “Katledilen Şair” (öykü), ve “Teiresias’ın Memeleri” (oyun) bulunmaktadır. Apollinaire, sanat dünyasında cesur ve deneysel bir yaklaşım benimseyerek, çağının sanatsal gelişimine büyük etki yapmış bir sanatçıdır. Eserleri, döneminin sanat akımlarının sınırlarını zorlayarak yeni ifade biçimleri arayışının bir yansımasıdır. Bu nedenle sanat tarihinde önemli bir yere sahiptir.
Giacomo Balla (1871-1958): İtalyan bir ressamdır ve fütürist resmin önde gelen isimlerinden biridir. Ayrıca Gino Severini ve Carlo Carra’nın yetişmelerine önemli katkılarda bulunmuştur. Fütürist akımı keşfetmesinde Marinetti’nin etkisi büyük olmuştur. Balla, fütürizmin savaşa olan yaklaşımından ziyade sanatın hareketliliği ve dinamizmi temsil etmesi gerektiğine inanmıştır. Bu nedenle resimlerinde seçtiği her nesneyi, hareketiyle birlikte yansıtarak dinamik ve modern eserler yaratmayı hedeflemiştir.
Gino Severini (1883-1966): İtalyan bir ressamdır. Kendisi, Picasso ve Braque gibi kübist ressamların yanı sıra fütürist şair Marinetti’nin etkisinde kalmıştır. Severini’nin eserlerinde hem kübizmin hem de fütürizmin izleri görülebilir. Fütüristlerin savaş ve teknolojiye dayalı dinamizmini, kübist çizgilerle birleştirerek eserlerinde yansıtmıştır. Bu, sanat dünyasında hem fütürist hem de kübist akımların etkileyici bir birleşimini temsil eder. Bu ressamlar, 20. yüzyılın sanatsal dönüşümüne önemli katkılarda bulunmuş ve çağlarının sanat anlayışını şekillendirmişlerdir.
Carlo Carrà (1881-1966): İtalyan bir ressamdır ve İtalyan resim sanatının önemli figürlerinden biridir. Carrà, fütürizm akımına büyük ilgi göstermiştir, çünkü bu akım dinamizmi, hareketi, modernliği ve teknolojiyi vurgulayan ilkeleri benimsemiştir. Fütürist idealleri sanatında yansıtmak için büyük bir istekle çalışmıştır. Özellikle “Anarşist Galli’nin Cenazesi” isimli eseri, Carrà’nın fütürist etkiyi klasik sanatla başarılı bir şekilde birleştirme yeteneğinin bir örneğidir. Bu tablo, fütürist etkinin tipik bir temsilcisidir ve Carrà’nın sanatındaki farklılığını ve özgünlüğünü sergiler. Bu ressamın eserleri, fütürist akımın sanatsal dönüşüme katkısını gösteren önemli örneklerdir.
Umberto Boccioni (1882-1916): İtalyan bir ressam ve heykeltıraştır ve fütürizm akımının resim ve heykel alanındaki öncülerinden biridir. 1910 yılında yayımladığı “Gelecekçi Ressamların Teknik Bildirisi” ile fütürist resmin kuramsal yönünü açıklamıştır. Boccioni, resim ve heykel sanatını modernleştirmek ve hareket ve dinamizmi eserlerine dahil etmek istemiştir. Heykel sanatı için benzer bir yaklaşımı, 1912 yılında kaleme aldığı “Gelecekçi Heykel Bildirisi” ile sunmuştur.
Boccioni, geleneksel malzemelere ek olarak yeni malzemelerin heykellerde kullanılması gerektiğini savunmuş ve bu fikrini “Şişenin Uzaydaki Gelişimi” ve “Uzayda Sürekliliğin Benzersiz Biçimleri” gibi çalışmalarıyla somutlaştırmıştır. Bu eserler, sanatın sınırlarını genişletme ve fütürist yaklaşımı heykel sanatına uygulama amacının bir yansımasıdır. Boccioni’nin çalışmaları, fütürist sanatın hem resim hem de heykelde nasıl uygulanabileceğine dair önemli örnekler sunar.
Vladimir Vladimirovic Mayakovski (1893-1930): Rus edebiyatının önemli bir figürüdür ve Rus fütürizminin önde gelen isimlerindendir. Şair ve yazar olarak, edebiyat dünyasına önemli eserler bırakmıştır. Şiirlerinde sıradışı bir dil ve üslup kullanarak modernist hareketlerin etkisini yansıtmıştır. Bazı önemli eserleri arasında “Pantolonlu Bulut,” “Omurga Flüt,” ve “Lenin Destanı” gibi şiirler bulunur.
Mayakovski’nin eserlerinin çoğunda toplumsal ve politik temalar işlenir ve Rus Devrimi’nin etkisi altında kalarak dönemin sosyal değişimlerine yanıt verir. Ayrıca seyahat yazıları ve şiirlerin birleştiği “Amerika’yı Keşfim” gibi çalışmaları da mevcuttur. Sahne sanatlarına olan ilgisi, “Tahtakurusu” gibi oyunların yaratılmasına yol açtı. Aynı zamanda “Banyo” ve “Lili Brik’e Mektuplar” gibi eserleriyle de tanınır.
Mayakovski’nin eserleri, fütürist hareketin edebiyata ve toplumsal değişime nasıl katkı sağladığını anlamak için önemli bir kaynaktır. Onun şiirleri ve yazıları, döneminin radikal ve yenilikçi düşünce akımlarını yansıtırken aynı zamanda sanatın gücünü vurgular.
Velimir Vladimiroviç Hlebnikov (1885-1922): Dilbilim öğrenimi görmüş ve bu eğitim onun şiir anlayışını etkilemiştir. Kendine özgü bir dil ve anlam dünyası yaratma konusundaki yeteneği, Rus şiirinin evrimine önemli katkılarda bulunmuştur. Hlebnikov, farklı bir deneysel bakış açısıyla dilin sınırlarını zorlayarak şiir yapmış ve bu yolla alışılmışın dışında bir dil ve anlam evreni yaratmıştır.
Hlebnikov’un dili, diğer fütürist şairlerden farklı ve bazen onlara ters gibi görünse de, bu özgün yaklaşımıyla fütürist hareketin gelişimine yeni yollar açmıştır. Hlebnikov’un şiirlerinde kullanılan kelime seçimleri ve dilin yapısı, edebiyat dünyasına yeni ve heyecan verici bir perspektif sunmuştur. Onun eserleri, fütüristlerin sadece politik ve toplumsal değişimle değil, aynı zamanda dilin doğası ve ifadesiyle de ilgilendiklerini gösterir.
Hlebnikov’un özgün yaklaşımı ve yaratıcı dil kullanımı, hem çağdaşları hem de sonraki nesil şairler üzerinde derin etkiler bırakmıştır. Onun çalışmaları, fütürist hareketin çeşitliliğini ve derinliğini vurgulayan önemli bir örnek olarak kabul edilir.
Fütürizm Akımının Etkisini Yitirmesi ve Sonu
I. Dünya Savaşı’nın başlamasıyla birlikte Fütürizm, Avrupa’da etkisini kaybetti ve savaşı savunan bazı fütürist sanatçılar taraftarlarını kaybetmeye başladı. Fütürizm 1929 yılında Marinetti ile yeniden gündeme geldi, ancak savaşa olan sempatisi nedeniyle eleştirildi. Bu nedenle, Fütürizm, dadaizm, sürrealizm, kübizm ve diğer sanat akımlarına yerini bıraktı.
Rusya’da ise Fütürizm aktif bir akım olarak 1910-1928 yılları arasında etkisini gösterdi. Rus Fütürizmi, İtalya’dan gelen Fütürizmin “geleneği reddetme” ilkesine dayanıyordu. Rus fütüristler, kelimelerin özgürce kullanılmasının önemini vurgulayarak gelecekteki şairleri etkiledi. Materyalist bir bakış açısı benimseyen Rus Fütüristler, kelimeleri özgürce kullanmayı ve şiirin dış yapısının anlamı okura ulaştırmak için daha önemli olduğunu savundular.
Rus Fütürizmi, Kubo-fütüristler, egofütüristler ve tsentrfüg olmak üzere üç ana grupta gelişti. Kubo-fütüristler, kelimelerin özgür olması gerektiğini ve şiirin dış yapısının anlamı aktarma amacının önündeydi. Tsentrifug grubu ise geçmişi tamamen reddetmeden moderni yakalayabileceklerini savundu.
Rus Fütürizmi, devrimci bir hareket olarak kabul edilir. Özellikle Kubo-fütüristler, Fütürizmi materyalist bir dünya görüşü ile siyasallaştırarak Sovyet rejimiyle çatıştılar. Rus Fütüristler, 1917 Ekim Devrimi’ni destekledi, ve sosyalist bir çizgi benimsemeye başladılar. Mayakovski’nin çıkardığı LEF dergisinde bir araya gelerek sanatı yaşama dahil etmeye çalıştılar. Ancak, derginin kapanması ve Mayakovski’nin ölümü sonrasında dağıldılar.