Namık Kemal Kimdir Hayatı Biyografisi Yenilikleri Edebi Kişiliği Hakkında Kısaca Bilgi
Namık Kemal, Türk edebiyatının önemli isimlerinden biridir. Tekirdağ’da 21 Aralık 1840 tarihinde doğmuştur. Babası Yenişehirli Mustafa Asım Bey, Osmanlı Devleti’nin önemli devlet adamlarından biridir ve annesi de Abdüllâtif Paşa’nın kızı Fatma Zehra Hanım’dır. Ailesi, Namık Kemal’in kültürel ve sosyal hayatındaki etkileri açısından oldukça önemlidir.
Aslında Namık Kemal’in doğum ismi Mehmet Kemal’dir. Ancak Sofya’da bulunduğu sırada şair Binbaşı Eşref Bey tarafından kendisine verilen “Namık” mahlasını kullanmaya başlamıştır. Bu mahlas, onun şiirlerinde ve edebi eserlerinde de sık sık karşımıza çıkar.
Namık Kemal’in hayatı, annesini 8 yaşındayken kaybetmesiyle başka bir boyuta taşınmıştır. Çocukluğu, dedesi Abdullâtif Paşa’nın yanında geçmiştir. Hem Rumeli’de hem de Anadolu’da çeşitli kentlerde yaşamıştır. Bu süreçte edindiği deneyimler, onun ileride yazacağı eserlerde de kendini göstermiştir. Aynı zamanda, dedesinin ve çevresindeki insanların etkisiyle, Namık Kemal’in Türk edebiyatındaki yerini şekillendirmiştir.
Dedesi sayesinde özel dersler alarak eğitim hayatına devam etmiştir. Dedesi, onun eğitimine büyük önem vermiş ve ona en iyi öğretmenleri bulmuştur. Bu sayede Arapça ve Fransızcasını ilerleterek, bu dilleri öğrenen Namık Kemal, 1857’de Bab-ı Ali Tercüme Odasında memurluk görevini yapmıştır. Burada Fransızcasını geliştirmiş ve şairlerin bir arada bulunduğu Encümen-i Şura’ya dâhil olmuştur. Bu sayede edebiyat dünyasındaki önemli isimlerle tanışmıştır.
Namık Kemal’in Edebi Kişiliği
Şinasi ile olan tanışması, Namık Kemal’in edebiyat kariyerinin önemli bir dönüm noktasıdır. Tasvir-i Efkâr gazetesinde yazmaya başlamıştır ve bu süreçte yazılarının kalitesiyle dikkat çekmiştir. Ardından Muhbir, Hürriyet, İbret gazetelerinde yazmaya başlamıştır. Ancak yazıları, Osmanlı devlet yönetimini eleştirdiği için gazetelerin kapatılmasına neden olmuştur. Bu olay, Namık Kemal’in İstanbul’dan uzaklaştırılmasına yol açmıştır.
Namık Kemal’in edebi kişiliği, memuriyet hayatı kadar başarılıdır. Eserleri, Türk edebiyatının en önemli yapıtları arasında yer almaktadır. Ayrıca, Namık Kemal’in fikirleri ve düşünceleri, döneminde büyük bir etki yaratmıştır ve Türk toplumunu derinden etkilemiştir. Namık Kemal’in edebiyat hayatındaki en önemli başarılarından biri, tiyatro oyunlarıdır. Vatan yahut Silistre adlı tiyatro oyunu, Türk tiyatrosunun önemli bir eseri olarak kabul edilir. Bu oyun, Türk toplumunun milli duygularını yansıtan bir yapıttır.
Vatan yahut Silistre oyunu, 1 Nisan 1873’te Gedikpaşa tiyatrosunda sahnelendiğinde büyük bir etki yaratmıştır. Halk, oyunda geçen “yaşasın vatan” seslenişlerinin ardından duygulanıp coşkunluk göstermiştir. Oyunun sonunda ise galeyana gelen halk, “Kemal Bey çok yaşa” diye bağırmış ve sokaklara dökülmüştür. Bu olay, Namık Kemal’in tiyatro oyunlarındaki başarısını göstermektedir.
Namık Kemal’in edebiyat dünyasındaki önemi, sadece tiyatro oyunlarıyla sınırlı değildir. Kendisi aynı zamanda gazeteci, yazar ve siyasetçidir. Osmanlı Devleti’nde reform düşüncesinin öncülerinden biri olarak kabul edilir. Kendisi, döneminde birçok reformcu düşünceye sahip kişilerle birlikte hareket etmiş ve bu düşünceleri yazılarına yansıtmıştır.
Namık Kemal’in düşünceleri ve eserleri, Türk toplumunun gelişiminde önemli bir rol oynamıştır. Kendisi, Türk edebiyatında birçok ilke ve yenilik getiren bir yazar olarak kabul edilir. Eserleri, Türk edebiyatı tarihinde önemli bir yere sahiptir ve hala günümüzde okunmaktadır. Namık Kemal, yaşadığı olayların ardından Magosa’ya sürgüne gönderilmiştir.
Bu zorlu dönemde edebiyatla ilgilenmeye başlayan Namık Kemal, sürgünde geçirdiği zamanı değerli eserler üretmek için kullanmıştır. Romanlar, makaleler, şiirler ve tiyatro oyunları gibi pek çok farklı eser, Namık Kemal’in sürgünde olduğu dönemde kaleme alınmıştır. Bu eserler sayesinde Namık Kemal, devletin sağladığı imkanlardan yararlanmadan ve etkin bir makama geçmeden bile, edebiyat dünyasında büyük bir etki yaratmayı başarmıştır.
Namık Kemal, yalnızca dönemini değil, gelecek dönemleri de etkileyecek eserler ortaya koymuştur. 2 Aralık 1888 tarihinde ise Namık Kemal, hayatını kaybetmiştir. Ancak bıraktığı eserler, edebiyat dünyasında hala önemli bir yere sahiptir ve ilerleyen dönemlerde de büyük bir etki yaratacaktır.
Namık Kemal’in sürgünde olduğu dönem, onun için zorlu bir süreç olmuştur. Ancak bu süreçte, edebiyat dünyasına değerli eserler kazandırmış ve Türk edebiyatının önemli isimlerinden biri haline gelmiştir. İster sürgünde olsun ister başka bir yerde, Namık Kemal’in edebiyat yolculuğu, Türk edebiyatı tarihindeki yerini her zaman koruyacaktır.
Edebiyat tarihimizde “Vatan Şairi” ve “Hürriyet Şairi” olarak tanınmıştır. Namık Kemal verdiği eserlerinde “vatan, hürriyet, özgürlük, eşitlik” gibi konularını
işlemiştir. Hece ile şiirler yazmış, genellikle aruzu kullanmıştır. Tiyatroda eğlence ile sosyal faydayı birleştirip Türk tiyatrosunu “faydalı bir eğlence” olarak nitelendirmiştir. Düşünsel açıdan yeni, biçim açısından eskidir. Yapıtları teknik açıdan kusurludur. Romantizm akımından etkilenmiştir. Hürriyet, İbret gibi gazeteleri çıkarmıştır. Encümen-i Şuara topluluğunda yer almıştır. Murabba türünde eserleri vardır.
Namık Kemal’in Eserleri Nelerdir?
Namık Kemal’in Romanları: İntibah, Cezmi
Namık Kemal’in Tiyatro: Vatan yahut Silistre, Gülnihal, Zavallı Çocuk, Akif Bey, Kara Bela, Celaleddin Harzemşah
Eleştirileri: Tahrib-i Harabat: Edebiyatımızdaki ilk eleştiridir. Ziya Paşa’nın Harabat adlı divan şiiri antolojisi durumundaki yapıtına karşı yazdığı eleştiri türünde bir yapıttır.
Takip: Ziya Paşa’nın Harabat adlı antolojisinin II. cildine karşılık yazılmıştır.
Diğer eleştiri kitapları ise Renan Müdafaanamesi, İrfan Paşaya Mektup
Tarih: Devr-i İstila, Barika-i Zafer, Silistre Muhasarası, Kanije Kalesi
Namık Kemal’in Şiirleri: Hürriyet Kasidesi, Vatan Şarkısı, Vatan Mersiyesi, Vaveyla (Çığlık)
Anı: Magosa Mektupları
Biyografi: Evrak-ı Perişan
İntibah Özeti Kısaca: Edebiyatımızdaki ilk edebi roman olan bu eserde Ali Bey, Mahpeyker ve Dilaşup baş karamanlardır.
Cezmi Özeti Kısaca: Edebiyatımızdaki ilk tarihi roman olan bu eserde sipahi Cezmi’nin İran’la yapılan savaştaki maceralarını anlatır. Cezmi, Adil Giray, Şehriyar, Perihan eserin kahramanlarıdır.
Vatan yahut Silistre Özeti Kısaca: Türk edebiyatında sahnelenen ilk tiyatro yapıtı olan bu eser, dört perdelik bir dramdır. 1853-1856 yıllarını kapsayan Osmanlı – Rus savaşlarını konu alır. İslam Bey, Zekiye, Abdullah Çavuş eserin kahramanlarıdır.
Zavallı Çocuk Özeti Kısaca: Namık Kemal’in ilk tiyatro eseridir. Aile zoruyla, görücü usulüyle evlendirilen genç bir kızın trajik yaşamı anlatılır. Oyunda Victor
Hugo’nun Hernani piyesinin etkisi vardır.
Celaleddin Harzemşah: Sahnelenmeye elverişli değildir. Konusunu tarihten alan bu oyun Panislamizm düşüncesini yaymak, İslam ülkeleri arasında bir birlik olmamasından kaynaklanan zararları ortaya koymak amacıyla yazılmıştır. Yazar, Victor Hugo’nun Cromwell adlı eserinin ön sözünden yola çıkarak yazdığı Mukaddime-i Celal adlı ön sözle roman ve tiyatro üzerine görüşlerini açıklamış, üç birlik kuralına bağlı kalmamak gerektiğini ileri sürmüş ve tiyatronun eğitici bir sanat olduğunu ifade etmiştir.
Akif Bey: Beş perdeden oluşan bu oyunda bir deniz subayı olan Akif ile ahlakça zayıf bir karaktere sahip olan Dilruba’nın ilişkileri anlatılır. Dilruba, türlü oyunlarla kocasını boşayıp başka biriyle evlenmek üzereyken Akif Bey bu durumu öğrenir ve Dilruba’yı boşar. Daha sonra Dilruba’nın evine gider ve yeni kocasıyla çarpışmak zorunda kalır. İkisi de ölür. Akif’in babası da Dilruba’yı öldürür.
Kara Bela: Namık Kemal’in 1976 yılında Magosa Kalesi’nde yazdığı beş perdelik bir trajedidir.
Gülnihal: Romanın kahramanlarından biri olan Kaplan Paşa, Rumeli’deki sancak beyi olarak görev yapmaktadır. Ancak zalim bir karaktere sahip olan Kaplan Paşa, halk tarafından sevilmeyen biri haline gelmiştir.
Kaplan Paşa’nın hedefinde ise Muhtar ve İsmet kardeşlerinin çocukları olan iki genç vardır. İsmet ve Muhtar, birbirlerine çok yakın olan kardeşlerdir. Ancak Kaplan Paşa, Muhtar’ın halk tarafından sevildiğini ve iki gencin arasındaki bağı kıskandığını fark etmiştir. Bu nedenle, Muhtar’ı yok etmek için hilelere başlar ve iki gencin arasını açar.
Ancak sonunda gerçek anlaşılır ve iki gencin kavuşmasına, İsmet’in dadısı Gülnihal yardım etmiştir. Gülnihal, İsmet’in dadısı olmasının yanı sıra, aynı zamanda onun en yakın dostlarından biridir. Onun desteği sayesinde, iki genç tekrar bir araya gelir ve aralarındaki bağ yeniden güçlenir. Bu olaylar, Tanzimat dönemi Türk edebiyatının en önemli eserlerinden biri olan Kara Bela adlı eserde anlatılan dramatik bir hikayeyi ortaya koymaktadır. Roman, dönemin sosyal ve siyasal koşullarını anlatırken, insanların birbirleriyle olan bağlarının önemine de vurgu yapmaktadır.